Anksiyete Bozukluğu

Anksiyete, yani kaygı bozukluğu günümüzde en yaygın görülen psikolojik rahatsızlıklardan birisidir. Hayatımızı ve yaşam kalitemizi olumsuz etkileyen bu rahatsızlık, zamanla karşılaştığımız vakalardan dolayı ciddi endişelenmemize neden olur. Hatta gelecek kaygısı, maddi ve manevi kaygılar baş gösterir.

Normal şartlarda her bireyin bazı olaylara karşı kaygı duyması normaldir. Fakat bunun belli bir dozu olması gerekiyor. Aşırıya kaçması ise hastalık belirtisi olarak kabul edilir.

Yoğun ve sürekli artan endişe, kaygı zamanla korkuya kendisini bırakır. Bu yüzden biran önce tedavi edilmesi gerekir.

Çocuklukta ve gençlikte sıkça görülen, yetişkinlikte azalıp geçen kaygıların geçmemesi ileri düzey kaygı bozukluğunun işaretidir.

Anksiyete (Kaygı Bozukluğu) Türleri

Sosyal anksiyete bozukluğu,
Ayrılık anksiyetesi,
Spesifik fobiler,
Genelleştirilmiş anksiyete vb.

Bir değil, birden fazla kaygı bozukluğu yaşamanız da muhtemeldir. Bu yüzden durumun ciddiyiti anlnayıp biran öne tedavi olmamız gerekiyor.

Anksiyete (Kaygı Bozukluğu) Nedir?

Fransızcadan dünya dillerine geçen bu sözcük (anxiété), “sıkıntı, endişe, korku” anlamlarına gelmektedir. Latince kökenli olup, sıkmak, boğmak ve daraltmak anlamındaki “anxietas” kökünden türemiştir.

Kaygı, aslında doğal bir tepkidir. Yaşadığımız ve karşılaştığımız birtakım sorunlarla baş edebilmemiş, mücadeleyi devam ettirebilmemiz için beynimizin doğal olarak verdiği bir tepkimedir. Bizi oluşabilecek tehlikelere karşı uyarıp korur. Fakat bu durumun aşırılaşması, her konuda aşırı endişelenmek, normal bazı olaylarda bile kaygı duymak normal karşılanmaz. Bu duruma kaygı bozukluğu tabiri konulmuştur. Psikolojik bir rahatsızlık kabul edilir.

Toplumumuzun %18’inden fazlasında kaygı bozukluğu görülmektedir. Artışın en önemli nedenleri arasında toplum nezdinde görülen ekonomik sıkıntı ve geleceğin karanlık seyretmesidir. Kötü senaryoların düşünülmesi, yapılan birtakım çalışma ve çabaların boşa çıkması, zaman içinde kaygıyı artırır.

Bu durum zamanla birey ve toplumun sağlığını bozmakta ve ruhsal hastalıklar baş göstermektedir. Dolayısıyla her bireyin bu durumda tedavi edilmesi, aksatılmaması gerekir. Kaliteli bir yaşam ve sağlıklı toplum için bireysel kaygı bozukluğunun tedavi edilmesi elzem bir durumdur.